Paolo Ardoino, Tether’in küresel hükümetlerle işbirlikçi olduğunu ve düzenlemeyi dört gözle beklediğini açıkladı.
Tether CEO’su Paolo Ardoino, dün yaptığı açıklamada yakında ABD hükümeti tarafından mantıklı bir kripto düzenlemesi beklediklerini bildirdi.
Tether, stablecoin’lerin en büyük küresel ihraççısıdır. Stablecoin’ler, genellikle dolara veya diğer varlıklara sabitlenmiş kripto para birimi sektörünün bir alt kümesidir ve kripto işlemlerinin daha istikrarlı gerçekleştirilmesi amaçlanır.
40. doğum gününde etkinliğe katılan Ardoino, Tether’in Federal Soruşturma Bürosu ve ABD Gizli Servisi de dahil olmak üzere 45 ülkede sahip olduğu işbirliği düzeyine ve ajans ilişkilerinin sayısına ulaşan başka bir finans firması bulmanın zor olduğunu savundu.
Ayrıca CEO, şu anda 330 milyondan fazla kullanıcıya sahip olan stablecoin’ler ve Tether’e yönelik davalar hakkında şirketin 2022 rezervlerinin %10’undan fazlası olan ani itfalarda milyarlarca doların hayatta kaldığını ve bunun “neredeyse hiçbir bankanın hayatta kalamayacağı bir tür baskı” olduğunu söyledi. Ardoino Tether’in çoğunlukla (%84) ABD Hazine tahvillerine dayanan %104’lük aşırı teminatlandırılmış rezervinin şirketin sağlayabileceği en kaliteli destek olduğunu savunsa da, şirket yeterince şeffaf olmadığı eleştirilerine maruz kalmaya devam ediyor.
Ardoino, şirket varlıklarının Hazine portföyündeki orta sınıf bir ülkeye rakip olabileceğini, ancak ABD için bunun herhangi bir risk taşımadığını çünkü tek bir eylemde piyasanın büyük bir bölümünü satın alabilecek veya boşaltabilecek tek bir varlığı temsil etmediğini iddia etti.
Ayrıca konferansta Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi bünyesindeki kripto paneline liderlik eden Temsilci French Hill (R-Ark.), kripto ve stablecoin mevzuatının “topal ördek” (lame duck) dönemi olarak bilinen kongre oturumunun son haftalarında ilgi görme ihtimaline sahip olduğunu söyledi. Senato’nun potansiyel finansal hizmet eklemeleri için bir savunma harcama paketinde bir boşluk bıraktığını da ekledi. Ancak Hill, yasama stratejisinin cumhurbaşkanlığı seçimlerini kimin kazandığına bağlı olabileceğini belirtti.