Uzmanlardan Kritik Uyarı: 2025 Kripto İçin Zorlu Bir Yıl Olabilir

bitcoin-2025

Uzmanlar, küresel çatışmaların genellikle spekülatif yatırımlarda artışa neden olduğunu, ancak bunun yanı sıra ekonomik yaptırımların ve hükümetlerin piyasalara yönelik kontrolünün sıkılaşmasının da bu süreçlere eşlik ettiğini belirtiyor.

Kilit Noktalar:

  • Avrupa, Orta Doğu ve diğer bölgelerdeki tam ölçekli çatışma risklerinin artması, bu yıl kripto paraların daha sıkı bir denetime tabi tutulmasına yol açabilir.
  • Analistler, kripto şirketlerinin faaliyetlerini, bağlantılarını ve işlemlerini savunmaya hazır olması gerektiğini belirtiyor.
  • Birden fazla Merkez Bankası Dijital Parası’nın (CBDC) piyasaya sürülmesi, 2025’te sektörün geniş kapsamlı düzenleyici kontrollerle karşılaşabileceğini gösteriyor.

Küresel savaş tehdidi, 2025’e girdiğimiz bu günlerde dünya ekonomilerini etkisi altına almayı sürdürürken, Bitcoin’in 2024 sonunda 100.000 dolarlık zirvesini kutlayan kripto endüstrisi de bu durumdan muaf kalmayacak.

Yeni yılda öne çıkan düzenleme değişiklikleri arasında, Avrupa Birliği’nin Kripto Varlık Piyasaları (MiCA) düzenlemesi ve Donald Trump’ın ABD Başkanlığı’na dönüşü yer alıyor.

Küresel çatışmalar genellikle spekülatif yatırımları artırırken, aynı zamanda ekonomik yaptırımları ve piyasalarda daha fazla hükümet kontrolünü beraberinde getirmiştir. Cryptonews’e konuşan dört uzmana göre, bu durum kripto sektörünü de etkileyecek.

CEX.io’nun finansal suçlar başkanı Mark Taylor, belirsizlik dönemlerinde yatırım fırsatlarının ortaya çıkabileceğini, ancak aynı zamanda savaşın getirdiği ekonomik baskılar nedeniyle kazançların düşebileceğini söyledi.

Taylor, “Alternatif olarak, yaptırımlar gibi önlemler hem yerel hem de uluslararası düzeyde daha sıkı kontroller gerektirerek katılımı caydırabilir” diye ekledi.

Uzmanlar, Bitcoin’in, savaş dönemlerinde altın benzeri bir güvenli liman olarak kazandığı itibarın, sektöre yeni bir boyut kattığını ifade ediyor. Bu dinamik, piyasa stresine karşı dayanıklılığıyla dikkat çekiyor.

Taylor, Avrupa, Orta Doğu ve diğer bölgelerde artan çatışma risklerinin, kripto şirketlerinin bu yıl daha sıkı bir incelemeyle karşı karşıya kalacağını belirtti ve şu ifadeleri kullandı:

“Kripto şirketleri, bazen çok daha sonra bile, eylemlerini ve işlemlerini savunmaya hazır olmalı. Çünkü bu faaliyetler, küresel jeopolitik gelişmeler bağlamında yeniden değerlendirilebilir. Bu tür olayların piyasalara ve güvene etkisi kaçınılmaz.”

2025’e Doğru İzlenecek Jeopolitik Gerilimler:

  • ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden göreve gelmesi ve agresif politikaları.
  • Rusya’nın, NATO’nun Ukrayna’ya verdiği destek karşısında nükleer gerilimle ilgili “kırmızı çizgileri” aşma tehditleri.
  • Ukrayna’nın karşı saldırı çabaları ve Rusya’nın artan saldırgan tutumu.
  • Ortadoğu’da artan gerilimler, İsrail ve İran’ın bölgesel etkisini artırırken ABD ve Rusya’nın geri planda kalması.
  • Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın devrilmesiyle oluşan güç boşluğunu doldurmaya yönelik bölgesel rekabetler.

Bankacılık ‘Yasadışı Savaşları’

AMLBot’un CEO’su Slava Demchuk, Orta Doğu’da yükselen çatışmaların ve dünya savaşı ihtimalinin, Rusya, İran ve Kuzey Kore gibi yaptırım altındaki rejimlerin itibari para yerine Bitcoin kullanmasını teşvik edebileceğini ifade ediyor.

Demchuk, “Rus şirketleri, sınır ötesi transferleri gerçekleştirmek, yaptırımları aşmak ve kara para aklamak amacıyla kripto varlıklarını kullanıyor” şeklinde bir iddiada bulundu.

Cryptonews’e verdiği röportajda Demchuk, “G7 ve Batı dünyası, Rusların yaptırımları aşmasına olanak sağlayan boşlukları kapatmak için kripto sektörüne yönelik yeni önlemler alabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Bu tür önlemler, Rus bankalarının yaptırımlara tabi tutulması ve uluslararası ödeme sistemi SWIFT’ten çıkarılmasının ardından gündeme geldi.

Merkeziyetsiz uygulama platformu MultiversX’in dijital pazarlama uzmanı Dacian Cimpean ise, küresel istikrarsızlık dönemlerinde bireylerin ve kurumların güvenli liman varlıklara yönelme eğilimini gözlemlediğini belirtti.

Cimpean, “2022’de Rusya-Ukrayna çatışmasının başlarında petrol fiyatlarının varil başına 100 doların üzerine çıkması, dünya çapında enflasyonist baskıları artırdı ve para politikası üzerinde ciddi etkiler yarattı” dedi.

Ayrıca, “Bitcoin gibi dijital varlıklar, geleneksel güvenli limanlara alternatif olarak görülüyor ve kriz dönemlerinde yatırımcılar için cazip hale geliyor. Bu durum, ekonomik istikrarsızlıkla karşı karşıya kalan ülkelerde vatandaşların servetlerini koruma amacıyla kripto paralara yöneldiği örneklerde açıkça görülüyor” diye ekledi.

Ancak Cimpean, artan jeopolitik risklerin başka sonuçlara da yol açabileceğini belirtti.

“Hükümetler sermaye kaçışını veya yaptırımları aşmayı engellemeye çalıştıkça, kripto işlemlerine yönelik düzenleyici incelemeler artabilir ve potansiyel kısıtlamalar devreye girebilir. Bu tür önlemler, piyasa duyarlılığını zayıflatabilir ve volatiliteyi artırabilir”

Bitcoin Gerçekten Güvenli Liman Varlığı mı?

BRICS+ ülkeleri (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) dolarizasyondan kurtulmak için ortak bir merkez bankası dijital para birimi (CBDC) geliştirme fikrini tartışıyor.

Ancak bu plan iki önemli engelle karşılaşıyor: Projede kullanılması planlanan Hollanda menşeli M-Bridge platformunun geri çekilmesi ve ABD Başkanı seçilen Trump’ın projeye yönelik tehditleri.

2020 yılında Venezuela, ABD yaptırımlarının ekonomik etkileriyle başa çıkmak için hükümet tarafından ihraç edilen bir kripto para olan Petrodollar’a yönelmişti. Kuzey Kore ise, nükleer programına uygulanan yaptırımlar nedeniyle savunma bütçesini desteklemek için siber saldırılarla kripto varlıklarını hedef aldı. BM raporlarına göre, Kuzey Kore 2019-2020 yılları arasında siber suçlar yoluyla 2 milyar dolar topladı.

Bu gelişmeler, kripto paraların jeopolitik çatışmalarda nasıl bir rol oynayabileceğini gözler önüne seriyor. Ancak Bitcoin, her zaman güvenli liman varlığı olarak beklentileri karşılayamadı. Örneğin, 5 Ağustos 2024’teki borsa çöküşünde Bitcoin %16 değer kaybederken, altın sadece %1’in biraz üzerinde bir düşüş yaşadı.

Nisan 2024’te Orta Doğu’daki çatışmaların tırmanması Bitcoin’in piyasa değerinde %6’lık bir kayba neden olurken, altın %8 yükseldi. Ekim 2023’te ise, Hamas’ın İsrail’e saldırısından sonra Bitcoin’in değeri büyük ölçüde sabit kalmıştı.

Düzenleyici Görünüm: ‘Daha Az Zorlu, Daha Az Koruma’

ABD’de Donald Trump’ın başkanlık seçimlerini kazanmasının ardından, Bitcoin psikolojik bir eşik olarak görülen 100.000 doları geçerek tarihi bir dönüm noktası yaşadı. Analistler, bu gelişmenin 2025 yılında kripto piyasalarını şekillendirecek düzenleyici değişimlerle bağlantılı olduğunu düşünüyor.

2025’te Öne Çıkacak Düzenleyici Gelişmeler

  1. Avrupa:
    • 30 Aralık 2024’te yürürlüğe giren MiCA düzenlemesi, kripto piyasası için kapsamlı bir çerçeve sunuyor.
  2. ABD:
    • Donald Trump’ın başkan seçilmesi ve Paul Atkins’in SEC başkanlığına atanması, kripto yanlısı politikaların artacağı beklentisini oluşturuyor.
    • Stablecoin düzenlemesi için hazırlanan Clarity for Payment Stablecoins yasasının geçme olasılığı.
    • Vergi beyanlarının basitleştirilmesi ve kripto piyasasından vergi gelirlerinin artırılmasına yönelik düzenlemeler.
  3. İngiltere:
    • Kripto dostu yasal düzenlemelerin hızla hayata geçirilmesi ve FCA’nın yeni yol haritası.
  4. Avustralya:
    • Hükümetin kripto piyasalarını değerlendirmeye devam etmesi ve ASIC’in düzenleyici faaliyetleri.
  5. Asya:
    • Güney Kore’nin DABA düzenlemeleri ve Japonya, Hong Kong, Çin, Singapur gibi bölgelerdeki gelişmeler.
  6. Latin Amerika:
    • Bölge genelinde ortaya çıkan yeni kripto kuralları.

CEX.io Mali Suçlar Başkanı Taylor, bu düzenlemelerin, birden fazla CBDC’nin piyasaya sürülmesiyle birleşerek 2025 yılında küresel çapta geniş bir düzenleyici çerçevenin oluşmasını sağlayacağını belirtiyor.

Taylor, Cryptonews’e verdiği demeçte şu yorumları yaptı:

  • ABD’de daha az sıkı düzenlemelerin, dolayısıyla daha az koruma sağlayan bir çerçeve oluşabileceğini öngörüyor.
  • Avrupa’da ise kapsamlı düzenlemelerin piyasaların gelişmesine katkıda bulunacağını ancak uygulama maliyetlerinin yüksek olacağını belirtiyor.
  • Avrupa Birliği’nin karmaşık gereklilikleri, piyasa suistimali ve ticaret gözetimi gibi konularda zorluklar yaratabilir.

Taylor’a göre, kripto şirketlerinin bu yeni düzenleyici ortamda uyum sağlayabilmek için dayanıklılık ve uzmanlığa sahip olması kritik olacak.

RAK Digital Assets Oasis’in Baş Ticari Sorumlusu Luc Froehlich, MiCA çerçevesinin büyük bir pazar açacağına dair iyimser olduğunu ifade etti. Ancak Avrupa’nın ulusal düzeyde sürtüşmeler ve ek düzenleme ihtiyacı nedeniyle zorluklar yaşayabileceğini vurguladı.

Öte yandan Asya’nın, Singapur ve Hong Kong gibi merkezlerle düzenleyici çeviklik sağlayarak şirketleri çekme konusunda öne geçtiği, ancak zaman zaman engellerle karşılaştığı belirtiliyor.

Froehlich, Orta Doğu’nun özellikle Birleşik Arap Emirlikleri’nin, Doğu ile Batı arasında stratejik bir noktada konumlandığını ve blok zinciri tabanlı çözümlere yönelik iştahı sayesinde küresel şirketler için cazip bir fırlatma rampası sunduğunu ifade etti.

ABD Kripto ETF’leri Düzenlemeleri Nasıl Şekillendirebilir?

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) spot Bitcoin ve Ethereum borsa yatırım fonlarına (ETF) onay vermesi, kripto varlık piyasalarında önemli bir tartışma konusu olmaya devam ediyor. Bu onayların, düzenleyici çerçeveleri nasıl etkileyeceği konusunda farklı görüşler mevcut.

Demchuk, SEC’in bu tür ETF’leri onaylamasının piyasa dinamiklerini dönüştürebileceğini belirterek şu yorumu yaptı:

“Kurumsal ETF akışları tarihsel olarak piyasa dinamiklerini değiştirmiştir. Bu onaylar, benimsenmeyi desteklemenin yanı sıra düzenleyici kurumların hem geleneksel finans (TradFi) oyuncularını hem de daha geniş kripto ekosistemini kapsayan net ve tutarlı yönergeler oluşturmasını teşvik edecektir.”

RAK Digital Assets Oasis’ten Luc Froehlich, SEC’in kripto ETF’lerini onaylamasının “bir dönüm noktası” olduğu fikrine katılmadığını ifade etti.

  • Bitcoin’in, “en merkeziyetsiz varlık” olarak görülmesine rağmen mülkiyetinin merkezileştirilme olasılığını sorguladı.
  • “Bitcoin kendi değerleri doğrultusunda değerlendirilmeli ve genel bir ‘varlık sınıfı’ ya da diğer kripto para birimlerinin temsilcisi olarak görülmemelidir,” dedi.

MultiversX’ten Cimpean, Trump yönetiminin stablecoin’lere yönelik düzenlemelerde hızlı adımlar atmasını bekliyor. Özellikle Clarity for Payment Stablecoins yasasının muhtemel kabulüyle ilgili şunları belirtti:

“Bu mevzuat, düzenleyici netlik sağlayabilir ve stablecoin’lerin finansal sistemde daha geniş bir kabul görmesini teşvik edebilir.”

Ancak Cimpean, daha sıkı denetimlerin bazı zorluklar getirebileceği uyarısında bulundu:

“Gelişmekte olan piyasalarda stablecoin büyümesi sınırlanabilir ve bu durum, yatırımcılar ile borsalara ek yükler getirebilir.”

SEC’in kripto ETF’lerine ilişkin onaylarının, sektör genelinde düzenleyici belirsizliği azaltma ve daha net yönergeler oluşturma yönünde bir baskı yaratması bekleniyor.

Ancak bu süreçte, Bitcoin gibi merkeziyetsiz varlıkların merkezileştirilmesi ve stablecoin’lerin sıkı denetim altına alınması gibi konular, sektörde yeni tartışmalara yol açabilir.

Exit mobile version