Bölgesindeki Yoksulluğa Çözüm Arayan Çiftçi Bitcoin’e Yöneldi

uganda

Uganda’nın en yoksul bölgelerinden birindeki çiftçi Anthony Kalulu, bölgesel yoksulluğu hafifletme çabalarında, son çare olarak kripto para topluluğundan yardım talep ediyor.

Kalulu, tüm geleneksel yardım kanallarının tükendiğini ve kripto para bağışlarına yönelmesinin zorunlu hale geldiğini belirtti. Çiftçi, bölgesindeki internet erişimi kısıtlamaları ve Web3 teknolojilerine yönelik yasaklar gibi zorluklara dikkat çekti.

Kalulu, Busoga bölgesinde tahıl ve hububat işleyip, kurutup, depolayacak bir tesis kurmayı hedefliyor. Bu tesis sayesinde, yerel çiftçiler ürünlerini piyasaya sürerek geçimlerini sağlayabilecek. Bu proje için 16 Bitcoin (BTC) toplamayı umduğunu ifade etti.

Daha önce Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’ndan destek arayan ancak olumlu bir yanıt alamayan Kalulu, Cryptonews ile yaptığı röportajda şu ifadeleri kullandı:

“Bu yıllar boyunca, global yoksullukla mücadele eden her kurumla, aktivistlerle, uluslararası gazetecilerle ve sosyal medya etkileyicileriyle iletişime geçtim. Maalesef hiçbirinden somut bir destek alamadım. Bu yüzden kripto/Web3 topluluğuna seslenme kararı aldım.”

Uganda’nın en yoksul bölgelerinden birinde faaliyet gösteren çiftçi Anthony Kalulu, aşırı yoksulluğu hafifletmek amacıyla, Bitcoin, Ether, Solana ve USDT dahil olmak üzere birçok kripto para biriminde cüzdanlar oluşturarak yardımsever bağışçılardan destek aramakta.

Dünya Bankası’nın verilerine göre, Sahra Altı Afrika’daki diğer ülkelerle kıyaslandığında Uganda’nın yoksullukla mücadelede yavaş ilerlediği görülüyor.

Kalulu, Uganda Topluluk Çiftliği adı verilen kâr amacı gütmeyen bir kuruluş kurarak, 1.100 köyde yaşayan bir milyondan fazla kişiye destek sağlamayı hedefliyor.

Kurulacak olan tahıl tesisi, çiftçilerin ürünlerini daha etkin bir şekilde işleyip saklamalarını, kurumsal alıcılara ulaşmalarını ve gelirlerini çeşitlendirmelerini sağlayacak.

Uzmanlara göre, bölgede üretilen gıdaların büyük bir kısmı uygun saklama koşullarının olmaması nedeniyle israf oluyor; bu durum, yeni bir pazarın oluşturulmasını zorunlu kılıyor.

Görsel: Anthony Kalulu

Ugandalı çiftçi Anthony Kalulu’nun aşırı yoksullukla mücadele çabaları kapsamında, daha önce etkili fedakarlık topluluğuna yönelik bir mektup yazarak destek arayışında bulunduğu ancak bu girişimden herhangi bir yanıt alamadığı bildirildi. Bu topluluk, mümkün olduğunca çok para kazanıp bunu ihtiyacı olanlara dağıtmayı hedefleyen bir grup olarak tanımlanıyor.

Kalulu, “Kripto bağışçılarının, geleneksel hayırseverlerden daha cömert bağış yapma eğiliminde olduklarını öğrendim. Eğer mesajım doğru kişilere ulaşırsa, destek bulma şansım olabilir,” dedi.

Ayrıca, kripto ve Web3 sektörünün, diğer geleneksel sistemlerin sağlayamadığı özgürlük ve bağımsızlığı tüm insanlara sunma ideolojisine vurgu yaptı.

Çiftçi, bu yılın başlarında dijital varlıklar hakkında bilgi edinmeye başladığını ve her türlü yardımın projenin hayata geçirilmesinde büyük takdir göreceğini belirtti.

Kalulu, tahıl işleme tesisi planını “dünyanın beklenmedik bir yerinde beklenmedik bir yaratıcı tarafından beklenmedik bir çözüm” olarak tanımlarken, tesisin özellikle yararlanacak kişiler tarafından benimsenmesi gerektiğini ifade etti.

Çiftçi, “Yıllarca küresel yoksullukla mücadele eden herkesle iletişime geçtim, ancak başarısız oldum. Şimdi ise, kripto ve Web3 topluluğuna yöneliyorum. Bu topluluk, diğer sistemlerin başaramadığını başarabilir,” diye ekledi.

Görsel: Anthony Kalulu

Boğa piyasası hız kesmeden devam ederken, The Giving Block’tan alınan veriler, kripto para bağışlarının hayır kurumları için giderek daha kalıcı bir gelir kaynağı haline geldiğini ortaya koyuyor.

Ocak 2024 itibarıyla, dijital varlıklar aracılığıyla yapılan bağışların 2 milyar doları aştığı tahmin ediliyor ve ABD’deki hayır kurumlarının yüzde 56’sı artık kripto para bağışlarını kabul ediyor.

Dünya genelinde yaklaşık 580 milyon kişinin Bitcoin ve Ether gibi kripto paralara yatırım yaptığı düşünülüyor ve bu durum, kripto bağışlarına olan ilgiyi daha da artırıyor.

Kripto para bağışları, bağış yapanların yaşadığı yere bağlı olarak vergi avantajları sunabilir ve sermaye kazanç vergisi ödememeyi mümkün kılabilir.

Ayrıca, yardım kuruluşları, blockchain teknolojisinin şeffaflığı sayesinde, bağışlanan fonların nasıl kullanıldığını ve hedeflenen yere ulaşıp ulaşmadığını doğrulama konusunda büyük faydalar sağladığını gözlemlemeye başladı. Bu özellik, bağışçıların güvenini artırarak, daha fazla yardımın doğru yerlere ulaşmasına olanak tanıyor.

Exit mobile version